7 Mart 2009 Cumartesi

Çizer Misiniz?

Gölge e-Dergi olarak özel sayılara devam edelim dedik ve bir KARMA ÇİZGİ ROMAN ÖZEL SAYISI yayınlama kararı aldık.
Katılmak isteyen çizer arkadaşlara 1 Mayısa kadar süre tanıyoruz. (Bize katılım bildirmesi halinde çünkü ortaya çıkacak sayıda kimlerin yer alacağını önceden bilmek istiyoruz.)
Sayfa sayısı 4 ila 10 arasında olabilir. (10 üst sınır)
Çizgi romanlarda senaryo konusu serbest, çizim tarzı serbest (mangacılar size de serbest dedik işte) (yine de her yollanan çizgi roman yayınlanacak diye birşey yok yayın kurulu olarak seçmeme hakkımız var)
Çalışmaların daha önce hiç bir yerde yayınlanmamış olması gerekiyor.
Siz de çizgi romanınızın Gölge e-Dergi çizgi roman özel sayısında yer almasını isterseniz bize bu başlıktan mesaj atarak buradan not atarak hayalsaati@gmail.com dan ulaşabilirsiniz.
Gölge e-dergiden hala haberi olmayanlar varsa http://golgedergi.blogspot.com yada www.hayalsaati.com dan Gölge e-Dergi ile tanışabilirler.
Çizer değilseniz yada katılım için vaktiniz yoksa bu duyurumuzu ilgileneceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz. Çizer arkadaşlarınızı gruba davet edebilirsiniz.

TEKERLEK İCAT OLDU, SEN NE YAPTIN?

Ayaklarını yerden kesmeye hazırsan tek yapman gereken biraz yaratıcılık ve cesaret! 24 Mayıs 2009’da 1. Red Bull Soap Box Race ile kendini yokuş aşağı bırakmaya hazır ol!

Aradığımız şey, yaratıcı bir ruhla az biraz da deli cesareti. Kendi ellerinle yarattığın ev yapımı, motorsuz sürüş makinenle seni Maçka’ya bekliyoruz. Belki bir küvet, belki bir yemek masasını sürüş makinesi yapabilirsin. Ama unutma ki; Yaratıcılığın, hızın ve performansın seni rakiplerinin arasından öne çıkaracak.

24 Mayıs’da,1.Red Bull Soapbox Race için şu slogan geçerli olacak:
Yerinize…hazır…ileri!

1.RED BULL SOAPBOX RACE
24 MAYIS 2009, PAZAR 12:00, MAÇKA
SON BAŞVURU TARİHİ: 13 MART 2009
1.Red Bull Soapbox Race’e katılabilmek çok kolay!
Yapman gereken tek şey 0.216.466 47 27 numaralı Red Bull Soapbox Race Başvuru Merkezi’ni aramak…
Başvurundan sonra Soapbox Race başvuru paketi sana posta yolu ile gönderilecektir. “Red Bull Soapbox Race” başvuru paketini aldıktan sonra istenilen bilgileri tamamlayıp posta ile en geç 13 Mart 2009 tarihine kadar Red Bull Soapbox Race Başvuru Merkezi’ne göndermen gerekmektedir.
Yarış bilgileri, program, tarihçe, kurallar ve ödüller hakkındaki tüm detaylar için:

www.redbullsoapboxrace.com.tr
info@redbullsoapboxrace.com.tr

Kıraç'ın türkü albümü piyasada

Türküleri kendi üslubuyla yorumlayan Kıraç yeni albümü 'Garbiyeli'de en sevdiği halk şarkılarını biraraya getirdi. "Türküler, yolumun gerçek masallarıdır" diyen Kıraç bu çalışmasında Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel, Ruhi Su, Aşık Mahsuni Şerif gibi pek çok halk şairini de selamlıyor.

7. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali

Teması "Beden" olarak belirlenen 7. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, 9 Mart - 12 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festival kapsamında 4 ilde 15 ülkeden 45 film film severlere sunuluyor. Bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, 9-15 Mart 2009'da İstanbul'da, Fransız Kültür Merkezi ve İstanbul Modern salonlarında, ardından 20-21 Mart'ta Manisa, 5-6 Nisan'da Urfa ve 11-12 Nisan'da Trabzon'da olacak.

Tema bölümünde kadın bedenini mülkiyet, siyaset, şiddet ve savaş alanı yapanlara; yasaklar, yasalar, ayıplar, utançlar, tacizler, dayaklarla zapt edenlere çuvaldızı bol filmler yer alıyor. Bunun yanında kadınların da bedenlerini bu düzene ve diyet, güzellik, estetik sektörlerine yer yer teslim ettikleri gerçeğini de es geçmeyen bol iğneli filmler var.
Kadınların Sineması bölümünde, emekleri, tarihleri, siyasette, sinema setlerinde var olma mücadeleleri, zorunlu ya da gönüllü deneyimleri, aradıkları, düşleri yani kadınların kamerasından kadınlar, başkaları, kadınların dünyası ve dünyaya bakışını yansıtan filmler yer alıyor.
Film gösterimlerinin yanı sıra dört ilde de yapılacak "Kadın Bedeninin Seyri: Sinema, Beden, Cinsiyetçilik" paneli, film okuma atölyesi ve yönetmenlerle söyleşilerin de olacağı festival, 2008 Türkiye Sineması Cinsiyetçilik Ödülleri / 1. Altın Bamya'ya da ev sahibeliği yapıyor.

Paris Kitap Fuarı'nda Türkiye Konuşulacak

13-18 Mart 2009 tarihlerinde 29. düzenlenecek Paris Kitap Fuarı'nın bu yıl onur konuğu Meksika olacak. 160.000'nin üzerinde ziyaretçi, 1100 katılımcı ve 3000'e yakın yazarın katılması beklenen kitap fuarında 4000'in üzerinde etkinlikle yazarlar kitaplarını imzalayacak.

Bief (Uluslar arası Fransız Yayıncılar Ofisi), İstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Kalem Ajans işbirliğiyle 16 Mart 2009 pazartesi günü profesyonellere yönelik bir toplantı düzenlenecek. Fransız yayıncılara Türkiye Yayıncılığı tanıtılırken, ayrıca İstanbul Kitap Fuarı'na katılmaları için davette bulunulacak.

Kasımın ilk haftası yapılacak İstanbul Kitap Fuarı'nda Bief katılımcı olacağını şimdiden tüm üyelerine duyurdu ve başka Fransız yayıncıların da İstanbul'a gelmesini desteklemektedir.
Fransa'da Temmuz 2009- Mart 2010 arasında kutlanacak olan Türkiye Kültür Mevsimi'nde edebiyatla ilgili birçok etkinlik düzenlenecek.
Bief'le ilgili daha detaylı bilgiye www.bief.org web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Paris Kitap Fuarı web sitesi: http://www.salondulivreparis.com

New X-Men Origins: Wolverine

İstanbul Film Festivali'nde 3 film yarışma dışı!


İstanbul Film Festivali'nde 3 film yarışma dışı!
İstanbul Film Festivali'nin başlamasına henüz 1 ay var ama festivalle ilgili tartışmalar başladı bile. Festivalin yarışma filmleri ve programı 10 Mart'ta açıklanacak. Devrim Arabaları, Güz Sancısı ve Sıcak adlı yapımların festivalin yarışma bölümüne alınmaması tepkilere yol açtı. Konuyla ilgili taraflar görüşlerini açıkladı:

Azize Tan:
FİLMLER AÇISINDAN FAYDALI
Film festivaline Türk filmleri için başvuru tarihimiz 9 Şubat’a kadar devam etti ve sonrasında seçici kurulumuz tüm filmleri teker teker seyretti. Danışma kurulumuzda zaten festival başladığından beri bulunan Atilla Dorsay, Esin Küçüktepepınar, Alin Taşçıyan ve festival yönetimi, yani bizler varız. Hep birlikte bütün filmleri seyredip değerlendiriyoruz. Değerlendirmeler de zaten sinemasal çerçevede oluyor. Başvuran Türk filmlerinin sayısı sevindirici bir şekilde arttığı için hepsine yarışma programında yer veremiyoruz. Biz de farklı bölümlerle bu filmlere mümkün olduğu kadar programda yer vermeye çalışıyoruz. Çünkü dünya festivallerinin temsilcileri, dağıtımcılar geliyor. Yabancı konukların en çok ilgi gösterdiği bölüm Türk sineması bölümü. Türk sinemasını keşfetmeye geldikleri bir festival burası. Son yıllarda özellikle sevindirici bir şekilde artan Türk filmlerinin sayısında artışa gittik. Farklı bölümler içersinde yer veriyoruz filmlere. Yarışma dışında yarışma dışı bölümümüz de yer alıyor. Bu festivalin resmi programıdır. Dünyadaki bütün festivallerde yarışma ve yarışma dışı olarak bölümler vardır. Biz de o yüzden bazı filmleri yarışmaya bazılarını yarışma dışına dahil etmeye karar veriyoruz. Bu kapsamda da “Güz Sancısı”, “Devrim Arabaları” ve “Sıcak” filmlerini de yarışma dışı olarak göstermeye karar verdik. Bunların belirli bir öneme sahip filmler olduğunu düşünüyoruz. Yabancı konuklarımızın da görmesi açısından ve filmler açısından da faydalı olacağını düşünüyoruz.

Tolga Örnek:
SADECE SAYGIYLA KARŞILAYABİLİRİM
Filmin seçilmemesi ile ilgili pek bir şey düşünmüyorum, saygı duyulması gereken bir karar. Festivale seçilseydi itirazımız olmayacaktı, o yüzden festivallerdeki kararlara filmcilerin saygı duymaktan başka pek bir şansı ya da olanağı yok gibi geliyor. Ben de o kararı takdirle karşılıyorum. Biz filmin ulusal bölüm dışında başka bir yerde gösterileceğini planlamamıştık ve gösterilme olasılığı olduğu bize söylenmemişti. Bizim İstanbul Film Festivali’ne başvurmamızın temel nedenleren bir tanesi filmimizin tekrar 1 Mayıs’ta vizyona girecek olması. Orda olası bir ödülü olursa filmin profili yükselir diye düşündük. Ama şimdi film tekrar 1 Mayıs’ta gösterime girecekken dağıtımcımız onun 2 hafta öncesinde festivalde başka bir başlık altında gösterilmesinin iyi olacağını düşünmüyor. O yüzden filmi orda göstermeyeceğiz çünkü zaten kendisi gösterime giriyor. Ama bu kesinlikle bir tepki olarak değil. Film gösterim startejisiyle ilgili bir durum.
Abdullah Oğuz:
EGOLARINI MI TATMİN EDİYORLAR?
Sıcak filminin basın gösteriminde film bitti. Hülya Uçansu geldi yanıma ve dedi ki, “Ellerine sağlık, güzel çalışma olmuş... Mutlaka İstanbul Film Festivali’ne sokmalısın...” Ben de şunu söyledim: “Zannetmiyorum. Festival defterini ‘Mutluluk’ filmiyle kapattım. Mutluluk hiçbir kategoride aday gösterilmedi. Yarışmaya alındı ve aday gösterilmedi."

Sonra kendi yapım koordinatörüm ikna etti, ‘Tamam’ dedik. Sonradan böyle bir mektup aldık. Bunun açıklaması yok; 'Biz sizi yarışmaya alamıyoruz.' Benim burdaki derdim şu: Neden beni bu kadar ikna etmeye çalıştı birileri ve ondan sonra niye böyle bir mektup geldi, ben gönüllü değilken?.. İnsanlar egolarını mı tatmin ediyorlar?

100 tane film vardır, 13 tane film seçmek gerekir, bunu çok saygıyla karşılıyorum, anlıyorum. Kriterleri neymiş, diye de sormam. Hiç buralarda değilim ben. Beni rencide eden işleyiştir. Çok fazla film başvurmuş olabilir, bu durumda 'Tamamız' dersiniz, bu bir anlayıştır. 'Biz aşağı yukarı seçimimizi yaptık,' derler anlaşırız. Mektupla refüze edilme durumuna gelmez olay. Bunu anlayamadım. Rencide etmeden yapmanın yolunu bulmalılar. İstanbul Film Festivali’nde artık oturmuş kriterler var. Burda söylemek istediğim, tamamen ben tarzı yanlış gördüm. Kriterlerine uymayabilir, hiç bilmiyorum ama bunları soracağım.

Dünyada basılan ilk korsan kitap

Popüler tarih dergisi NTV Tarih, Mart sayısında dünyada ilk basılan korsan kitabı sayfalarına taşıdı.
İstanbul’un ilk basılı resimlerinin de bulunduğu kitap zamanında büyük ilgi gördü ve dört sene sonra 1497’de korsan baskısı yapıldı. Orijinalinden daha küçük ebatta basılan kitap, tarihte bilinen ilk korsan veya taklit kitap.
Nürnberg’de yaşayan Alman uyruklu tıp doktoru Hartmann Schedel (1440-1514) geniş kültürel birikime sahip biriydi. 12 Temmuz 1493’te yayımladığı Liber Chronicarum (Günlükler Kitabı) adı verilen eser, aynı yıl 23 Aralık’ta Almanca olarak basıldı.
Kitabın Latincesi yaklaşık 1500, Almanca baskısı ise 700-1000 adet basılır. Esere gösterilen ilgi Augsburg’da Johann Schönsperger adında müteşebbis bir yayıncıya ilham verir ve Şubat 1497’de “Günlükler”in korsan baskısını yayımlar. Daha küçük ebatta, 30x23 cm boyutlarındaki bu kitabın ardından, 1500’de aynı resimlerle bu kez Almanca korsan baskıların tümü, incunabulum yani elyazması olmayan ilk basılı kitaplardandır.
Korsan baskı çok daha nadir olduğu için, koleksiyonerleringözünde daha değerli...
NTV TARİH’İN MART SAYISINDAN SEÇMELER

* Ekonomik krizin hafızası yok
Benzerlikleri, farklılıkları, insan hayatına etkileri ve bedelleriyle 370 yıllık kriz tarihi.

* Anadolu’nun çalınan tarihi
Defineciliğin iç yüzü, Osmanlı’dan bu yana yurtdışına götürülen eserler ve orjinalikadar alıcı bulan sahteleri...

* Kusurlarına rağmen Tenten
Herge’nin meşhur karakteri milyonların sevgilisi oldu, çizgi roman tarihine damgasını vurdu. Tenten 80 yaşında!

* Türkiyeli Yahudilerin beş yüz yıllık tarihi
Sefaradlar 15.yüzyıldan beri bu coğrafyada. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, Yahudilerin altın, gümüş ve bronz çağları...

* Latin harfleriyle Türkçe aşk mektubu
1. Dünya Savaşı’nda Konya’dan İstanbul’daki sevgiliye Latin harfleriyle yazılan Türkçe aşk mektubu.

* İspanyol nezlesi savaştan fazla can aldı
1918’de 50 milyon kişiyi öldüren virüs: İnfluenza, yani İspanyol nezlesi... Nasıl ortaya çıktı ve yayıldı hala bilinmiyor.

* Akdeniz’de bir efsane: Hamidiye
Rauf Orbay komutasındaki kruvazör, Balkan Savaşı’nda Akdeniz’deki düşman gemilerine meydan okumuştu.

Okunabilen tarih dergisi NTV Tarih Mart sayısında BBC’nin film gibi belgeseli Colosseum (Roma’nın Ölüm Arenası)’ı hediye olarak okurlara veriyor.
Clicky Web Analytics