4 Nisan 2009 Cumartesi

Cellat Mezarlığı

İstanbul'un eski bir semtinde bir mezarlık.
Mezarlığın bir köşesinde unutulmuş, Osmanlı'dan kalma cellat mezarları…
Suç ve masumiyetin kaderlerini birleştirdiği dört erkek:
İsa, Hamit, Lütfü ve Fuat….
Aslı E. Perker'den psikolojik gerilimli bir suç romanı…
'Taşlar dün gece gördüğü gibi, yazısız, bomboştu. Hiç beklemediği bir şekilde, aynen dün geceki gibi tekrar ürperdi. Üzeri boş bir mezar taşı yüzü olmayan bir çocuk gibiydi. Neden olduğunu bilmeden bir şeyler düğümlendi boğazında. Bir terk edilmişlik duygusu hissediyordu. Kendi terk edilmişliğini değil, burada yatan bu insanların terk edilmişliğini'.(Kitaptan…)
İsa, tek bacağı kısa bir mezarlık bekçisi. K usuruyla ilgili onu rahatsız eden tek şey sigarasını ayakkabısının ucuyla söndüremiyor olmak. Sonradan göç ettiği İstanbul'daki tek arkadaşı ona gömmesi için öldürdüğü insanların cesetlerini getiren Hamit.
Hamit, yeraltı dünyasının en iyi tetikçilerinden biri… Şimdiye kadar her işi kusursuz halletmesiyle tanınıyor. Ancak ilerleyen yaşında yakını göremeyen gözleri, dünyanın değişen düzeni ve yeni teknolojiler canını sıkıyor. İşlerin eski usule göre halledilememesinden yakınıyor. Yapayalnız hayatında bir tek yakını yeğeni Lütfü…
Lütfü, yeraltı dünyasında hızla ilerlemek isteyen genç bir delikanlı…

Cellat Mezarlığı, Aslı E. Perker'in ikinci kitabı. 2005 yılında Başkalarının Kokusu adlı kitabıyla Türk edebiyatına adım atan Perker, Cellat Mezarlığ'nda insan psikolojisinin derinliklerine inerek 'suç'un her insanın içindeki yerini sorguluyor. Herkesin kendi masumiyetine böylesine inandığı bir dünyada 'suç'u ve 'masumiyet'i bir cerrah titizliği ve edebiyatçı duyarlılığıyla masaya yatırıyor.

3 Nisan 2009 Cuma

Hamid Dabaşi’den Filistin Sineması Kitabı

Son yılların festival gözdesi Filistin Sineması, Hamid Dabaşi tarafından hazırlanan kitaba konu oldu. Filistin Sineması: Bir Ulusun Hayalleri, Agora Kitaplığı’nca okuyucuya sunuldu. Filistin sineması son otuz yıllık dönemde dünya sahnesinde etkili bir sanatsal güç olarak boy gösterdi. Filistin ulusunun onyıllardır sürdürdüğü kendi kaderini belirleme mücadelesinde derin kökler salmış olan bu sinema, hayatları zulümle ve aşağılanmayla örülmüş bir halkın yaşadıklarına tanıklık eden en önemli sanatsal ifade biçimi oldu. Kitap, sinemanın Filistin’deki anlamı ve önemi üzerinde durup, ciddi kavramsal açılımlar getiriyor.

28. Uluslararası İstanbul Film Festivali E-Gazetesi: festivalist.com Yayında

İstanbul Film Festivali Gazetesi Festivalist, Akbank’ın katkılarıyla e-gazete formatında internet üzerinden yayınlanıyor. Sinemaseverler festival hakkındaki her türlü gelişmeyi, söyleşileri, sinema yazarlarının öneri, görüş ve eleştirilerini www.festivalist.com’dan takip edebilecek. Festival atmosferini gün gün sinemaseverlere aktaracak olan www.festivalist.com’da etkinliklerle ilgili güncel haberlerin yanı sıra eleştirmenlerin yarışma filmleri için verecekleri yıldız tablosu da yer alıyor. Festivalde gösterilecek filmlerin fragmanlarına da www.festivalist.com’dan ulaşılabiliyor.

su9. Uluslararası Sualtı Görüntüleme Festivali

Sualtı Fotoğrafçılarımız ve Videocularımız;Balıkadamlar Spor Kulübü Olarak Düzenlediğimiz 9nci MARMARA SUALTI FESTİVALİ'NDE sizleri aramızda görmek bizi sevindirecektir.
Bu etkinlik; Ulusal olarak 16ncü, Uluslararası olarak 9uncu kere yapılmaktadır.
Festival bünyesinde iki ayrı yarışma yapılacaktır.
- Önceden çekilmiş fotoğraf ve filmler arasından seçim,
- Sualtı Görüntüleme Yarışması
16nci "Yaşayan Marmara" Sualtı Görüntüleme Yarışması 27 Haziran 2009 tarihinde dalış yapılarak gerçekleştirilecektir.
Tarih Saat : 22.06.2009 10:00
Bitiş Tarihi : 28.06.2009 18:00
Yer/Mekan : Caddebostan Sahili

İki Yazar İlk Kitaplarını Anlatıyor

İki yazar buluşuyor: Farklı kuşaklardan, farklı türlerde yapıtlar veren iki yazar ilk kitaplarını anlatıyor. Hem kişisel serüvenlerin hem dönemsel farkların ortaya çıkacağı etkinlikler dizisinin altıncısında Haydar Ergülen ile Faruk Duman bir araya geliyor.
İlk şiir kitabı Karşılığını Bulamamış Sorular 1981’de yayımlanan Haydar Ergülen ile ilk öykü kitabı Seslerde Başka Sesler 1997’de yayımlanan Faruk Duman edebiyat serüvenlerinin ilk dönemini anlatacaklar.

Tarih Saat : 10.04.2009 18:30
Bitiş Tarihi : 10.04.2009 20:00
Yer/Mekan : Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu


Konusmacı: Haydar Ergülen, Faruk Duman

Dotbilsarda - Vur / Yağmala/ Yeniden - 7. Gösteri

BİR ULUSUN DOĞUŞU
Savaş sonucu yıkılmış bir ülkenin yeniden doğuşuna katkıda bulunmak için gönderilmiş kültür operatörleri bu iyileştirme süreci için çalışmaya başlar. Gerçekle sanatsal ilüzyon arasındaki farkın bulanıklaştığı bir açıdan savaşın acı gerçeklerine ulaşabilirler mi?

SUÇ VE CEZA
Ülkesinin işgalinin ardından, dul kalan bir kadın ve onu sorguya çeken bir asker. Askerin “Özgürlük – Demokrasi – Tarih„ mantrasıyla durmaksızın aradığı sevgi ve kadının ona istediğini vermemesi onları trajik bir sona sürüklemektedir.
Vur / Yağmala / Yeniden, İngiliz tiyatro yazarı Mark Ravenhill’in 2007 yılında yazdığı 16 kısa oyun, 1 radyo oyunu ve 1 epilogdan (son oyun) oluşan epik bir oyundur.
Oyunlar savaş, barış, otorite, özgürlük, demokrasi, suç, ceza, hastalık kavramlarını kullanarak bugünün kaosunu anlatır.
Projenin tamamı savaşı her açıdan ele alır, savaşın birey üzerindeki etkisini gösterir ve barış için savaş artık kaçınılmazdır…

Vur / Yağmala / Yeniden, Bilsar sponsorluğunda Dot tarafından projelendirilerek Dotbilsarda projesi başlığıyla Ekim 2008’de Bilsar Binası’nda sahnelenmeye başlayacaktır.
Radyo Oyunu NTV Radyo işbirliği ile hazırlanacak ve NTV Radyo'da yayınlanacaktır.
Bilsar Binası, tasarımcı Yeşim Bakırküre / Ypsilon Tasarım tarafından proje mekanı olarak düzenlenmektedir.
Dotbilsarda, Dot’un ilk mobil projesidir.
Tarih Saat : 09.04.2009 19:00
Bitiş Tarihi : 12.04.2009 21:00
Yer/Mekan : Bilsar Binası


Fiyat: 28,50 YTL

Pera 4.ödüllü resim yarışması‏

Pera Güzel Sanatlar Lisesi, bu sene 4.’sünü düzenleyeceği ödüllü resim yarışmasına başvuruları kabul etmeye başladı.
Tarih : Son Başvuru tarihi 20 Nisan 2009
Başvuruların 30 Nisan 2009 tarihinde biteceği ve Pera Sanat Galerisi’nde 01 Haziran 2009’ da çalışmaların sergileneceği yarışmanın bu seneki konusu, “Anne” olarak belirlendi.
Resim sanatıyla ilgilenen pek çok sanatsever genci bir araya getirmeyi ve gençleri annemizin hayatımızdaki yeri ve önemini düşündürmeyi ve bilinçlendirmeyi amaçlayan yarışmaya, İstanbul ilinde öğrenim görmekte olan tüm ilköğretim 2. kademe ve orta dereceli okul öğrencileri ile İstanbul ili dışındaki Güzel Sanatlar Liseleri öğrencilerin katılımları beklenmektedir.
Önemli kuruluşların sponsorluğunda gerçekleşecek aktivitede; jüri üyesi olarak Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri ve sanatçıları ve sivil toplum kuruluşları yöneticileri yer alıyor. (İltan UZUNER- Pera Güzel Sanatlar Lisesi Okul Müdürü/Hatice ABAOĞLU-Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü/Nilüfer MOAYERİ- Pera Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölüm Başkanı/Prof. Aydın Ayan- Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölüm Başkanı/Aydın UĞURLU- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü/Yrd.Doç. Mustafa Orkun MÜFTÜOĞLU-Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü/Abdülkadir GÜNYAZ-Sanat Eleştirmeni/Yahşi BARAZ-Galerici, Sanat Yazarı, Küratör/Nedret YAŞAR-Ressam, Pera Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmeni/ /İlhan ŞENAT-Tasarımcı/Banu Polat- Lions 118-T Yönetim Çevresi Atanmış Yönetmenler Kurulu Üyesi/Oğuz Asena-Lions 118-T Yönetim Çevresi Kültür ve Sanat Komite Başkanı/Erhan Satıbol- Talens Genel Müdür)

Yarışmayla ilgili detaylı bilgilere http://www.perasanat.com.tr/ adresinden ve 0212.2453008-2453009 no lu telefonlardan öğrenebilirsiniz.

Jale Sancak ile Yazı Atölyesi

Öykü ve senaryo yazarı Jale Sancak, Galpera Sanatevi'nde öykü ve yaratıcı yazarlık dersleri veriyor.
Tarih : Her Cumartesi
Saat : 14:00
Yer : Galapera Sanatevi
Şehir : İstanbul Avrupa
Öykü ve senaryo yazarı Jale Sancak, her cumartesi Galpera Sanatevi'nde öykü ve yaratıcı yazarlık üzerine dersler veriyor.
Katılım ve bilgi: 0535 617 50 71
Jale Sancak Biyografi:
İstanbul’da 3 aralık 1958’de doğan Jale Sancak, Bebek İlkokulu’nu, Behçet Kemal Çağlar Lisesi’ni bitirdi. Sekreterlik, düzeltmenlik, redaktörlük, desinatörlük yaptı. 1984’ten beri tekstil sektöründe modelist ve tasarımcı olarak çalışıyor. Resimle de uğraşan Jale Sancak, 1985’te TRT İstanbul Radyosu’nda seslendirilen 'Yitik Sesler' adlı oyunuyla yazarlık yaşamına adım attı. Öyküleri 'Argos', 'Adam Öykü' ve 'Varlık'ta yayımlandı. 1998’de TRT’ye 'Ateşi Çalmak' adlı TV programını hazırladı. 'Mırıl Mırıl Münevver' adlı öyküsü TRT’ye TV filmi yapıldı. TRT radyolarında 20 kadar oyunu yayınlandı. 'Bu Gece Pera’da' adlı öyküsü Fince’ye çevrildi.
Doğan Kitap tarafından yayımlanan eserleri:
Ansızın Gelen / Mart 2007
Yaşamdan Sahneye / Ekim 2005
Sürgün Melekler / Ekim 2004
Kenti Dinlemek, Büyülü Kent İstanbul’dan Öyküler / Eylül 2004
Üç Aşk, Toplu Öyküler (1989-1993) / Eylül 2003
Surdibi’nde Çilingir Muhabbeti / Ekim 2002
Diğer eserleri:
2000 / Aşka Dayanmak
1999 / Hayatın Bu Yakası
1998 / Ansızın Gelen
1993 / Bahçedeki Tuhaf Adam
1991 / Aynadaki Yüzler
1989 / Bu Gece Pera'da

Ödüller:
2002 Haldun Taner Öykü Ödülü (İkincilik) (Bıçkın Melek ve Küçük, Önemsiz Bir Kayboluş (Öykü))

Genç Fotoğrafçılar ve Projeleri

Merih Akoğul’un düzenlediği Fotoğraf Kulübü etkinliğinin Nisan ayı konukları, farklı tarzlarda yaptıkları projelerle tanınan üç genç fotoğrafçı; Gökşin Varan, Mustafa Bilge Satkın ve Sebla Selin Ok olacak.

Tarih : 29 Nisan 2009
Saat : 18:30
Yer : Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi
Şehir : İstanbul Avrupa
Konuklarımız, belgeselden tasarıma; anı saptamadan sanata kadar giden uzun yolculuklarında, ele aldıkları konuları yalnızca estetik anlamda başarılı bir biçimde çerçevelemeleriyle değil, aynı zamanda, çıkış noktalarını sağlam kavramlarla eşlemeleriyle de ilgi çekiyorlar.
Geleceğin bu üç önemli fotoğrafçısı, projelerini örnekler eşliğinde izleyicilerle paylaşırlarken, hikâyelerini de anlatacaklar.

29 Nisan Çarşamba
Fotoğraf Kulübü
Genç Fotoğrafçılar ve Projeleri
Moderatör: Merih Akoğul
Konuşmacılar: Gökşin Varan, Mustafa Bilge Satkın, Sebla Selin Ok
Yer: Sermet Çifter Salonu, 18.30

Yer: Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi
Tarihler: 29.04.2009-29.04.2009
29 Nisan Çarşamba
Telefon: 0212 252 47 00
Adres: İstiklal Cad. No:161-161A Beyoğlu/İstanbul
Ücret: Ücretsiz

1.Uluslararası Şiir Şöleni

1.Uluslararası Şiir Şöleni 17 ve 19 Nisan 2009 tarihleri arasında Ağrı'da gerçekleşecek.
17 NİSAN 2009 CUMA
-Ağrı Valisi Sayın Mehmet Çetin’in Resmi kabulü ve akşam yemeği
Yer: Ağrı Polisevi Saat: 18:00
-İbrahim Çeçen Üniversitesi Öğrencileriyle Şairlerin Buluşması
Yer: Mavi Salon Saat: 19:00

18 NİSAN 2009 CUMARTESİ
-İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr. İrfan Aslan’ın sabah kahvaltısı
Yer: Dolunay Cafe Restaurant Saat: 07:30
-Doğubayazıt’a Hareket
Saat: 08:30
-Tarihi ve Turistik Yerlere Gezi (Doğubayazıt)
(Ağrı Dağı, Meteor Çukuru- Nuh'un Gemisi, Şehir Gezisi, Bayazıt Eski Camii, Büyük Şair, Düşünür ve Mutasavvıf Ahmedi Hani’nin Türbesine Ziyaret ve İshak Paşa Sarayı)
-Öğle Yemeği
Yer: İshak Paşa Sarayı (Keşişin Bahçesi) Saat: 12:00

-Ebru Sergisinin Açılışı
- Yard. Doç.Dr. Ahmet SOBACI’nın eşliğinde Ağrı Valisi Sayın Mehmet ÇETİN ve İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr. İrfan ASLAN’ın Ebru Teknesinde Örnek Ebru çalışmaları
- Yard.Doç Dr. Abdulkerim DİNÇ’in Fotoğraf Sergisinin gezilmesi
Yer: İshak Paşa Sarayı Giriş Salonu Saat: 13:30
-Şiir Şöleni
-Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı
-Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. İrfan ASLAN’ın açılış konuşmaları
-Ağrı Valisi Sayın Mehmet Çetin’in konuşmaları
-Şairlerin Şiirlerini Sunmaları
Yer: İshak Paşa Sarayı Saat: 14:00

7. Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali

Bu sene 7.si düzenlenecek olan "Uluslararası Çevre Kısa Film Festivali", katılımcıların 20 dakikayı aşmayan belgesel / canlandırma / kurmaca eserlerini 1 Mayıs 2009 tarihine kadar göndermesini istiyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sponsorluğunda düzenlenen festival, 5 - 10 Haziran arasında gerçekleşecek.
Festivalle ilgili ayrıntılar yakında açıklanacaktır.

Bakiler'e Orhan Şaik Ödülü

Edebiyatımızın önemli isimlerinden Orhan Şaik Gökyay anısına verilen ödüle bu yıl yazar-şair Yavuz Bülent Bakiler layık görüldü. Bakiler'e ödülü, bugün Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nin (ESKADER) İstanbul'da düzenleyeceği bir törenle takdim edilecek.Saat 14.00'te Beyazıt Devlet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda gerçekleşecek törenden önce bir toplantı yapılacak. Mehmet Nuri Yardım'ın yöneteceği programda önce Orhan Şaik Gökyay Ödülü Koordinatörü Kudret Ünal bir konuşma yapacak. Daha sonra seçici kurul adına Hayrettin İvgin, ödülün niçin Bakiler'e verildiğini anlatacak. Bakiler'in biyografisinin okunmasından sonra Ahmet Özdemir ve Aysen Akdemir, Orhan Şaik Gökyay hakkında değerlendirme yapacaklar. Bu arada Orhan Şaik Gökyay belgeseli de dinleyicilere gösterilecek. Programdan sonra Orhan Şaik Gökyay ve Yavuz Bülent Bakiler'in eserlerinden meydana gelen sergi gezilecek.

2 Nisan 2009 Perşembe

Marquez yazmayı gerçekten bıraktı mı?

Üç yıl önce, 'en azından şimdilik' yazmadığını açıklayan dünya edebiyatının usta yazarlarından Gabriel Garcia Marquez, bu kez gerçekten yazmayı bırakmış olabilir. 'Sihirli gerçekliğin babası' olarak bilinen 82 yaşındaki yazarın hayranları onun yeni bir kitap yazmasından umudunu kesmiş durumda.
Marquez'in yayıncı temsilcisi Carmen Balcells, Şili'de yayınlanan La Tercera gazetesine verdiği demeçte "Garcia Marquez'in bundan sonra hiçbir şey yazacağını düşünmüyorum." diye konuştu. Marquez'in bir daha yazmayacağına dair söylentilere rağmen, yazarın dostlarından Kolombiyalı yazar Plinio Apuleyo Mendoza'nın 'Yeni bir roman üzerine çalışıyor.' yönündeki ifadesi beklentilere sebep olmuştu. Marquez'in biyografisini yazan Gerald Martin'in açıklamaları, yazarın hayranlarını üzecek de olsa Balcell'in söylediklerini destekliyor. Marquez'in ömrünün geri kalanında bir şey yazacağının 'şüpheli' olduğunu düşünen Martin, "Onun bir daha hiç kitap yazmayacağına inanıyorum; ama bu düşünce ne yazık ki üzücü. Çünkü, yazmak onun kaderi. Bütünüyle yazıdan kopacağını düşünmüyorum. Hayatını tamamlamadan önce birkaç yıl aralıklı da olsa yazarlık kariyeri olur." ifadelerini kullanıyor. Gabriel Garcia Marquez, geçen yıl katıldığı Meksika'daki Guadalajara Kitap Fuarı'nda, "Benim için kitap yazmak çok zor." ifadesini kullanmıştı. Daha çok, Nobel ödülü kazandığı Yüz Yıllık Yalnızlık'la tanınan Marquez, 2006 yılında yaptığı bir açıklamada da, "2005, hayatımda tek satır bile yazmadığım ilk yıldı." diyerek 'en azından şimdilik' yazmayı bıraktığını söylemişti.

HSBC Fotoğraf Yarışmasına Başvurular Başladı!

HSBC'nin 35 yaş altı genç fotografçıları desteklemek amacıyla Fotografevi ile birlikte düzenlediği fotograf yarışmasının bu seneki teması "Görmek Değer Vermektir".
Geçen seneden farklı olarak bu sene portre portfolyolara açık olacak yarışmada "Değerli olan nedir?" sorusunun farklı cevaplarına odaklanak, bu zenginliği kendi bakış açılarıyla var eden portreler ödüllendirilecek.
Yarışma jürisinde Ara Güler, Sabit Kalfagil (Marmara Üni.), Kamil Fırat (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üni.), Cengiz Karlıova, Cem Erciyes (Radikal Gazetesi), Mehmet Günyeli, Kutup Dalgakıran (Sabah Gazetesi), Hasan Şenyüksel (Fotografevi) ve Ömer Kayalıoğlu (HSBC) yer almakta.
Yarışmanın son katılım tarihi 7 Eylül 2009. 16 Eylül 2009'daki Jüri toplantısında belirlenecek ilk 10 finalistin ardından 15 Ekim 2009'da Fotografevi'nde düzenlenen ödül töreniyle yarışma birincisi açıklanacak. Yarışma birincisi 15.000TL ve ilk dokuzda yer alan eser sahipleri de 1000'er TL ödüle layık görülecekler.

Sarı Çerçeve'nin içinden Ara Güler'in dünyası

National Geographic Türkiye'den Nisan sürprizi. NG, 8. yılında tüm okurlarına 80 yıllık bir efsaneden 80 muhteşem kare içeren "Ara Güler’in Dünyası" başlığını taşıyan özel bir ek hediye ediyor.
Türkiye'de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcilerinden biri olan Ara Güler'in 80 yıllık yaşamından 80 muhteşem kare, Nisan sayısında National Geographic Türkiye ile birlikte okuyuculara hediye.
"Ara Güler’in dünyası" başlığını taşıyan özel ek, derginin 8. yıl armağanı...
Ünlü fotoğrafçı Reza'nın "Büyük Usta Ara" diyerek başladığı yazıyla okuyucuyu karşılayan "80 yıl, 80 fotoğraf", Japonya'dan Malezya'ya, Kerya'dan Filipinlere' Ara Güler’in gözünden dünyayı NG'nin sarı çerçevesi içinden gösteriyor.
Avustralya Kuraklıkla Boğuşuyor
İklim değişmeye başlayıp, nehirler kuruduğunda ve tarıma dayalı bir yaşam tarzı her yönüyle sona erdiğinde ne olacak? National Geographic Türkiye, Nisan sayısında, günümüzde Avustralya’da yaşanan yıkıcı kuraklığa dikkat çekerek, bu ve benzeri soruların yanıtını arıyor. Kıtanın en önemli su havzalarından biri olan güneydeki Murray-Darling Havzası’nda yaşanan kuraklık yıkıcı boyutlara ulaştı. Artık tarım yapılamayan araziler çoraklaşıyor, hayvanlar yiyecek ot bulamıyor, çiftçiler çaresiz.

1 Nisan 2009 Çarşamba

Edip Cansever'in öncede kalan şiirleri

Edip Cansever'in daha önce yayınlanmamış şiirleri, 'Öncesi de Kalır' adıyla Yapı Kredi Yayınları'ndan (YKY) çıktı. Cansever'in, son kitabı Oteller Kenti'nden (1985) sonra yazdığı şiirler, 'Sonrası Kalır' kitabına dâhil edilmişti.
Şairin hiçbir kitabına girmemiş şiirleri ise 'Öncesi de Kalır'da bir araya getirildi. Mehmet Can Doğan, yayına hazırladığı kitabı "Sonrasının kaldığı, bilinen bir durum; bilinmesi gereken ise öncesinin de kaldığıdır. Benim yorumlarıma eklenecek yeni yorumlar, öncesinden kalanların Cansever'i 'yeni baştan yorumlamamızı' gerektirip gerektirmediğini gösterecektir." sözleriyle sunuyor.

Metin Altıok Şiir Ödülü, Azad Ziya Eren'in

Kırmızı Yayınları ve Metin Altıok ailesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Metin Altıok Şiir Ödülü"; "Ars Requiem" ve "Bırakılma Koridoru" adlı eserleriyle Azad Ziya Eren'e verildi.Doğan Hızlan, Gülten Akın, Ülkü Tamer, Enver Ercan, Füsun Akatlı, Eray Canberk ve Talât Sait Halman'dan oluşan seçici kurul, "destansı özellikler taşıyan şiirlerinde, geleneğimizin ve dünya şiirinin içinden geçebilen tutumu; tarihi ve coğrafyayı buluşturup günümüzü ve insanını farklı boyutlarıyla kavrama çabası; Türkçe şiire yeni anlatım olanakları araması; acı ve hüznün ağırlığını şiir diline dönüştürebilmesi" nedeniyle Azad Ziya Eren'in eserlerini, Metin Altıok Şiir Ödülü'ne değer buldu. Azad Ziya Eren'e ödülü, mayıs ayı içerisinde İstanbul'da düzenlenecek bir törenle verilecek.

Daha 1000 yıl okunacak yazar

İki aylık edebiyat dergisi Notos’un Nisan’da yayımlanan 15. sayısının kapak konusu, Dostoyevski başlığını taşıyor.
Kimilerine göre “dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük yazarı”, kimilerine göre “gerçek bir deha” olarak görülen Dostoyevski üstüne dergilerde yapılmış en kapsamlı çalışma olduğu belirtilen dosyada, René Wellek, D.H. Lawrence, Demir Özlü, Irwing Howe, Sabri Gürses, Georg Lukács, A. Ömer Türkeş, Marcel I. Weinreich’ın yazıları, Dostoyevski üstüne görüşler ve Dostoyevski’nin “Çam Ağacı ve Düğün” adlı öyküsü yer alıyor.
Günümüz Kanada edebiyatının ilk akla gelen yazarı olan Margaret Atwood ile küresel kriz üstüne yapılmış söyleşi de Notos’un 15. sayısının ilgi çekici bölümlerinden. “Hep ben, ben, ben dönemi bitti,” diyen Atwood’un ABD’nin ekonomi-politiklarına yönelttiği eleştiri ve kriz yorumu, entelektüel yazar tutumunu örnekliyor.
Derginin bu sayısında, “Türkiye’de Yahudi Olmak ” sorununu Roni Margulies ilginç gözlemleriyle anlatıyor. Ayfer Tunç ile son romanı üstüne söyleşi ve İnci Aral’ın “Yanılsama ve Fantazya” başlıklı yazısı da öne çıkan öteki bölümler.
Ayrıca Nobelli yazar Orhan Pamuk'un son romanı 'Masumiyet Müzesi' de okur gözüyle işleniyor.

Japonlardan Kırşehir'e höyük müze

Japon Hükümeti tarafından, Kırşehir'in Kaman ilçesine, höyük şeklinde ve üzeri çimle kaplı modern bir müze yaptırıldı.
Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Genel Sekreteri Deniz Erbişim, temeli geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Tanaka tarafından atılan müzenin açılışının yine aynı kişiler tarafından yapılacağını bildirdi.
Erbişim, şunları söyledi:
''Japon Hükümeti tarafından Kaman-Kalehöyük'e üzeri çimle kaplı, höyük şeklinde çok modern bir müze binası yaptırıldı. 436 milyon Japon Yeni tutarındaki müzenin ihalesi Japonya'da yapıldı. Temeli Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay ve Japon Büyükelçisi Nobuaki Tanaka tarafından 25 Nisan 2008'de atıldı. İhaleyi kazanan Japon Kajima firması, tam 1 yılda inşaatı teslim etti. Üzeri çimle kaplı, höyük şeklindeki müzenin açılışını, yine temelini atan büyüklerimiz 8 Nisanda yapacaklar.''
DÜNYADA BENZERİ YOK
Müzenin benzerinin hiçbir ülkede bulunmadığını savunan Erbişim, şöyle devam etti:
''Höyük, yanı başında müzesi, enstitü binaları ve kütüphanesi, eserlerin saklandığı depoları ve özel dizayn edilmiş bahçesi bulunan dünyanın ilk arkeoloji merkezi burası olacak. Bu merkez, Anadolu arkeolojisini araştıracak bilim adamlarının vazgeçilmezi konumunda. Sadece Türkiye ve Japonya'dan değil, dünyanın birçok ülkesinden Kalehöyük'e çalışma yapmak üzere gelecek bilim adamı ve öğrenciler var. Bu merkez sayesinde Kırşehir ve Kaman ilçesinin ekonomik, sosyal, kültürel ve turistlik havası değişecek.''
KALEHÖYÜK
İç Anadolu'nun ortasında Kırşehir'in Kaman ilçesi Çağırkan Beldesi'nde bulunan, 280 metre çapında, 16 metre yüksekliğinde tipik bir Anadolu höyüğü olan Kalehöyük'te kazılar, Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ile Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi tarafından yürütülüyor. Merkezin ve kazı heyetinin şeref başkanı olan Prens Takahito Mikasa, 31 Mayıs 1986 tarihinde, ilk kazmayı vurarak kazıları başlattı.
Merhum Prof. Dr. Tahsin Özgüç'ün bilimsel yardım ve katkılarıyla başlatılan ve sürdürülen çalışmalar, bugün de Özgüç'ün talebesi olan Prof. Omura tarafından yürütülüyor.

usta

Baş rollerini Yetkin Dikinciler, Fadik Sevin Atasoy, Şevket Çoruh ve Hasibe Eren'in paylaştığı ve yönetmenliğini Bahadır Karataş'ın üstlendiği ''Usta'' adlı film, 8 Mayıs'ta vizyona girecek. Tanınmış markaların Türkiye'deki reklam çekimlerini gerçekleştiren yönetmen Bahadır Karataş ve yapımcı Mete Özok'un filminin görüntü yönetmenliğini, Mirsad Herovic yaptı. Senaryosunu yazar Ayfer Tunç'un, Bahadır Karataş ile yazdığı filmde, Yetkin Dikinciler, Fadik Sevin Atasoy, Şevket Çoruh, Hasibe Eren'in yanı sıra, Müşfik Kenter, Tomris İncer, Cihat Tamer, Ahmet Saraçoğlu, Emre Karayel ve Atilla Yiğit rol aldı. Film, uçak yapma tutkusunu hayatının merkezinde gören bir erkekle, kendisini kocasının hayatının merkezinde görmek isteyen bir kadının bitmeyen çekişmesini konu ediyor.

"Uzay Yolu"nun 12. bölümü çekiliyor

Ünlü televizyon dizisi Uzay Yolu'nun (Star Trek) 12. bölümü çekiliyor. Variety dergisinin haberinde, 11. bölümü mayıs ayında ABD sinemalarında gösterime girecek olan filmin 12. bölümü için Hollywood'da çalışmalara başlandığı bildirildi. Filmin, ''Lost'' ve ''Alias'' dizileriyle ''Görevimiz Tehlike 3'' ve ''Cloverfield'' gibi filmlerle tanınan Amerikalı yapımcı J.J. Abrams'ın da katkıda bulunduğu 11. bölümünün, yazın en büyük gişe başarısına ulaşan filmlerden olması bekleniyor. Variety'nin haberinde, Kaptan Kirk ve tayfasının sinemadaki 12. macerası için senaristlerin harekete geçtiğini ve Abrams'ın da ekibe dahil olabileceği kaydedildi. ABD televizyonlarında 1966'da yayımlanmaya başlayan dizinin, 1979'da ilk sinema filmi çekilmişti. Dizisi ABD'de 726 bölüm olarak gösterilen Uzay Yolu, bugüne dek tüm filmleriyle toplam 1 milyar dolardan fazla gişe geliri elde etti.

Shakespeare hasar gördü!

İngiliz edebiyatının en önemli isimlerinden William Shakespeare'in bu ay başında ortaya çıkan ve sanat dünyasında büyük bir heyecan yaratan eldeki tek gerçek portresinin, restorasyon sırasında hasar gördüğü belirtildi.Ünlü yazar Shakespeare’in Mart ayı başında ortaya çıkan eldeki tek gerçek portresi restorasyon sırasında hasar gördü. Hasar yüzünden yazarla ilgili eşsiz detaylar da kayboldu. Cambridge’deki Hamilton Kerr Enstitüsü Müdürü Rupert Featherstone, Shakespeare’nin "Cobbe" adı verilen portresinin, restorasyon çalışması sırasında zarar gördüğünü söyledi.

Portrenin, Southampton Kontu için yapıldığı ve 1610’da yazar sağken tamamlandığı sanılıyor.

Gişe savaşı yazın kızışacak

Geçtiğimiz yaz sinema dünyası gişe hasılatları açısından büyük bir çekişmeye sahne olmuştu. Birbirinden başarılı filmler vizyona girmiş, haftalarca devam eden gösterimlerde milyonlarca dolar harcanan filmler hakkını vererek sinemaseverlere ulaşmıştı. En çok ilgi gören filmlerin başında son Batman filmi Kara Şövalye/The Dark Knight geliyordu. Temmuzda gösterime giren film yalnızca ABD’de yarım milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir başarıya imza attı.
Bu yaz da farklı geçeceğe benzemiyor, çünkü birbirinden iddialı filmler yapım aşamalarını tamamladı. Merak uyandıran konu ise bu yaz Kara Şövalye’nin tahtına kimin oturacağı... Genellikle devam filmlerinin hâkimiyeti altında geçeceği gözlemlenen gişe savaşları, Terminator’den Star Trek’e, Harry Potter’dan X-Men’e kadar geniş bir yelpazedeki filmler arasında geçecek. Telegraph gazetesi sinema yazarları öne çıkan filmleri inceledi.

Harry Potter ve Melez Prens / Harry Potter and the Half-Blood Prince
Harry Potter ve Felsefe Taşı filminden sekiz yıl sonra gelen ve JK Rowling’in kitabından altıncı kez sinemaya uyarlanan devam filmi Harry Potter ve Melez Prens, yazın tartışmasız en iddialı filmlerinden biri. Bunu fark etmek içinse Harry Potter serisinin önceki filmlerinin elde ettiği başarılara bakmak yeterli. Daniel Radcliffe’in canlandırdığı genç büyücü Potter’ın tüm dünyayı büyülediği ve etkisi altına aldığı bir gerçek. Film 17 temmuzda gösterime girecek.

X Men Başlangıç: Wolverine / X Men Origins: Wolverine
Marvel çizgi romanlarının vazgeçilmez kahramanlarından Wolverine, en sevilen X Men karakterlerinin başında yer almakla kalmıyor, bu yaza damgasını vuracak filmlerden birinin de başkahramanı olarak karşımıza çıkıyor. Filmde, Hugh Jackman’ın canlandırdığı mutant Wolverine, öldürülen kız arkadaşının intikamını almaya çalışıyor. Tsotsi filmiyle En İyi Yabancı Film Oscar’ını evine götüren Gavin Wood’un yönetmen koltuğunda oturduğu film Wolverine’in keskin demir pençeleri sayesinde gişe hasılatlarından büyük bir dilim alacağa benziyor. Film 1 mayısta gösterime girecek.

Star Trek
Kendine has hayranları olan ve yalnızca adıyla bile pek çoklarını etkilemeyi başaran Star Trek dönüyor! İlk fragmanı kasım ayında gösterilmeye başlandığından beri adından söz ettiren filmin sadık hayranlarının sinemaları dolduracağı ve filmin rekora koşacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Terminator: Kurtuluş / Terminator Salvation
Kara Şövalye’den Batman olarak sinemaseverlerin karşısına çıkan Christian Bale, imza attığı büyük başarının yalnızca bir yıl ardından yine korkusuz bir kahraman olan John Connor olarak dönüyor. Terminator olarak görmeye alıştığımız ancak hayatına California Valisi olarak devam eden Arnold Schwarzenegger bu kez işin içinde olmasa da filmin büyük başarı yakalayacağına şüphe yok.

Melekler ve Şeytanlar / Angels and Demons
Dan Brown’ın çok satan romanından uyarlanan Melekler ve Şeytanlar geçtiğimiz günlerde Vatikan’dan veto yese de, yalnızca Robert Langdon olarak izleyici karşısına çıkan Tom Hanks için bile izlenebilir bir hal alıyor. Hasılat rekorları kıran Da Vinci Şifresi’nin devamı niteliğindeki Melekler ve Şeytanlar’ın tek sıkıntısı kitabın yazarı Brown’un artık çok satanlar listesinde zirvede yer almaması.

''Yılın Çocuk Kitapları'' ödülü verilecek

Türk çocuk ve gençlik edebiyatını geliştirmeyi amaçlayan Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD), ''Yılın Çocuk Kitapları'' ödülü verecek.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, bu yıl 5'inci kez verilecek ödüllerle, çocuk edebiyatının gelişmesi, nitelikli kitaplarla güçlenmesi, daha geniş kitlelere ulaşması, bu alanda ürün veren yayınevlerinin uzmanlaşması, genç sanatçı adaylarının dikkatini alana çekmesi amaçlanıyor.

Çocuk kitapları alanında çalışan yazarları, illüstratörleri, editörleri, grafikerleri ve yayınevlerini en iyiye ulaşmaya davet eden seçim kapsamında ''Yılın En İyi Çocuk Öyküleri Kitabı'', ''Yılın En İyi Resimli Öykü Kitabı'', ''Yılın En İyi Çocuk Kitabı Tasarımı'' ile ÇGYD'nin 15'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bu yıla özel ''15 Yılın En İyi Çocuk Şiirleri Kitabı Ödülü (1994-2008)'' verilecek.

''Yılın Çocuk Kitapları'' seçimine yalnızca yayınevleri, birinci baskısı 2008 yılında yapılan, daha önce başka bir yayınevinde yayımlanmayan kitapları aday gösterebilecek. Edebiyat yapıtı olan, doğrudan eğitim amaçlı ve içerikli olan kitaplar seçime katılabilecek.

Yarışmaya son katılım tarihi 1 Mayıs olarak belirlendi. Adaylık koşullarına uygun kitaplar ve ekleri, 1 Hazirana kadar ilgili seçici kurul üyelerine ulaştırılacak. Seçici kurulların karar toplantıları Eylül ayında yapılacak ve sonuçlar basın duyurusuyla açıklanacak.

''Yılın Çocuk Kitapları'' olmaya değer görülen kitapların yaratıcılarına plaketlerinin takdim edileceği tören, 31 Ekim-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 28. İstanbul Kitap Fuarı'nda yapılacak.



‘İstanbul patlamaya hazır bir malzeme’

Çizgi romanın ünlü ismi Enki Bilal, İstanbul’da sergi açtı. Sanatçı, ‘Avrupa’da büyük şehirler gitgide birbirine benziyor. İstanbul’da her şeye rağmen farklılık var’ diyor

Çizgi romanın yaşayan efsanelerinden, eserleri müzayedelerde satış rekorları kıran, aynı zamanda sinema filmleriyle de dikkat çeken Enki Bilal, İstanbul’da. Sanatçının orijinal eserlerinin yer aldığı sergisi Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda izleyiciyle buluşuyor.
Bilal’in Türkiye’deki ilk sergisi, onun hayranlarından biri olan ve yıllardır eserlerini toplayan koleksiyoner Murat Cem Şerbetçi’nin çabalarıyla hazırlandı. Sergide Şerbetçi’nin koleksiyonundan önemli eserler de yer alıyor. Bu eserler arasında, çok nadir görülen Horus heykelciği ile Enki Bilal tasarımı Hyperion saati de bulunuyor.
Bilal, serginin kendisi için özel bir önem taşıdığını çünkü İstanbul’u çok iyi tanıdığını söylüyor:
“Daha önce üç kere geldim İstanbul’a. Coğrafi olarak önemli bir şehir. Avrupa’daki büyük şehirler git gide aynı olmaya başlıyor. İstanbul’da her şeye rağmen farklılık var. Patlamaya hazır bir malzeme aslında İstanbul. Çünkü siyasi olarak Avrupa’ya açılmak istiyor ama kendi gelenekleri de var.”

‘Kartal İstanbul’un simgesi’

Bu sergi için Enki Bilal özel bir afiş çizdi. Sanatçı, merkezde bir kadın, arkasında kartal ve fonda caminin yer aldığı afişi nasıl tasarladığını şöyle anlatıyor:
“Kartalı seçtim çünkü İstanbul’un simgelerinden biri. Merkeze kadını yerleştirdim; kadını her şeyin çözümü olarak görüyorum. Erkeklerin beceremediği, yapamadığı şeyleri kadınların tamamlayacağına çok inanıyorum. Kurtuluşumuz kadınlarda.”
Yugoslavya doğumlu sanatçı, dünya halinden etkileniyor ve bunu eserlerinde de yansıtıyor: Yugoslavya’nın parçalanmasını, Doğu Blokunun dağılmasını, savaşları, köktendinci rejimlerin yükselişini onun çizgilerinde görebiliyoruz. Karanlık bir atmosferin hâkim olduğu destansı hikayeleri için “Ciddi konulara değiniyorum” diyor ve ekliyor:
“Önemli bulduğum konular bunlar. Karanlık görünseler de hep olumlu bir tarafla işe başlıyorum. Hem görseller var hem de yazılar. Görsel olarak karanlık bir şeyler gösteriyor, pek hoş olmayan konulara değiniyorum ama yazılarda hep bir ironi, espri vardır.”
Filmleriyle de tanınan bir isim Bilal. Bugüne kadar “Immortel / Kadın Tuzağı” - Türkiye’de de vizyona girmişti-, “Tykho Moon” ve “Bunker Palace Hotel”e imza attı. Ve yine burada da bambaşka dünyalar yaratırken, ‘dünyanın gidişatı’na ve yaşananlara dair sözünü söyledi. Bilal, sinema yaparak risk aldığını vurguluyor:
“Çünkü tam hâkim olmadığım bir şeyin içine girip ondan güzel bir sonuç yaratmayı umuyorum... Sanatsal olarak tabii ki sinema bana limitler sunuyor. Çizgide yapabildiğim kadar özgür değilim. Ama buna rağmen o risk beni heyecanlandırıyor. Sinema ve çizgi birbirini zenginleştiriyor. Yeni bir şekilde kendimi algılıyorum. Ve sinema yaparken çizmediğim için kendimi muhafaza etmiş oluyorum. Tekrar doluyor depo ve tekrar yaratabiliyorum.”
Kendini bir ‘hikaye anlatıcısı’ olarak nitelendiren ve “Çizgi roman insanların içindekileri kâğıda dökmesine yarıyor” diyen Bilal’in sergisi 2 Mayıs’a kadar izlenebilir.

Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini bekliyor!

Bu yıl 13. kez düzenlenen Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülü adayları ve özel ödül sahipleri belli oldu. Ödüller 20 Nisan'da Lütfi Kırdar'daki törenle sahiplerine ulaşacak.

Türkiye'nin en saygın sanat ödülleri arasında gösterilen 13. Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri'nin 2009 adayları ile özel ödül sahipleri önceki gün düzenlenen bir kokteylle açıklandı. Göksel Kortay, Cem Duygulu ve Deniz Gökçer'in de aralarında bulunduğu toplam yedi kişilik seçici kurul, toplam 14 dalda ödül verecek. Bu ödüller, 20 Nisan akşamı Lütfi Kırdar'da yapılacak bir törenle sahiplerine ulaşacak.

Yine tartışılacak!
Gecede kısa bir konuşma yapan Yapı Kredi Sigorta Sanat Danışmanı Haldun Dormen, her ödül töreninden sonra kazananların eleştirildiğini söyleyerek, "Dünyanın hiçbir yerindeki ödül töreninde, ödülü, kazanan kişinin yüzde 100 hak ettiği söylenemez. İlla ki ödül alan kişiyi eleştirenler ve hak etmediğini düşünenler çıkacaktır" şeklinde konuştu. Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri Seçici Kurulu Başkanı Göksel Kortay da, "Ödülü kazanmak önemli... Ama o kadar oyun içerisinde, her kategori için, o üç aday arasına girebilmek de çok önemli" dedi.

Aday olmak bile zor!
Peki adaylar nasıl belirleniyor? Seçici kurul üyeleri, ödüle kimlerin aday olacağını, sezon boyunca gösterilen oyunları izleyerek karar veriyor. Ardından oylama kurulu görevi devralıyor; adayları değerlendirip, noter huzurunda kapalı zarf ile ödüle hak kazanan sanatçıları belirliyor. Oylama kurulunda seçici kurul üyelerinin yanı sıra Aliye Uzunatağan, Amil Kunt, Atacan Arseven, İsmet Üstekin, Nuri Gökaşan, Tijen Par ve Yıldız Tunbul gibi isimler var.

T.S.Eliot, Troçkist Orwell'ı inandırıcı bulmamış

Amerikalı şair T.S.Eliot'un, İngiliz yazar George Orwell'a ait Hayvan Çiftliği kitabını 'Troçkist' unsurlar ihtiva ettiği ve inandırıcı bulmadığı bakış açısından ötürü yayımlamadığı ortaya çıktı. Zamanında İngiliz yayıncı Faber Faber kadrosunda çalışan ABD'li şair T.S. Eliot'un, 1944'te George Orwell'a bu konuda bir reddiye mektubu gönderdiği belirlendi. Hayvan Çiftliği kitabı, edebiyat çevrelerinde Stalinist Rusya'nın bir tür alegorisi olarak yorumlanıyor. Kitap, bu olaydan yalnızca bir yıl sonra, 2'nci Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde, 1945 yılı ağustos ayında Secker & Warburg yayınevince basılmıştı.

Ataman'dan 'Aya Seyahat' maceramız

2 Genç Kız filminden sonra yeni filmi merakla beklenen yönetmen ve çağdaş sanatçı Kutluğ Ataman'ın sessiz sedasız çektiği Aya Seyahat adlı filmi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği 28'inci Uluslararası İstanbul Film Festivali gösterilecek. 18 Nisan'da saat 13.30'da izleyiciyle buluşacak filmde Ataman, 1957'de Erzincan'ın ücra bir köyünde, dört köylünün aya seyahat etme çabalarını, siyah-beyaz fotoğraflar ve yöre halkının tanıklığı ile anlatıyor. Mayıs ayında Zeyno Film etiketiyle DVD'si de basılacak olan 79 dakikalık filmde konuyla ilgili olarak farklı alandan saygın Türk aydınları da görüşlerini bildiriyor. Festivalin bu yılki Ulusal Yarışma jüri başkanı Kutluğ Ataman'ın son filminde konuşan isimler arasında Murat Belge, Sibel Eraslan, Mahir Kaynak, Etyen Mahçupyan, ve Bülent Somay da var.

Vampir Edward'ın öyküsü sürüyor!

Stephanie Meyer'in kaleme aldığı 'Alacakaranlık' serisinden beyazperdeye uyarlanan 'Alacakaranlık' filminin ikincisi için çekimler tüm hızıyla sürüyor. Başrollerini Robert Pattinson ve Kristen Stewart'ın oynadığı filmin ikincisi 'New Moon' bu yıl bitmeden vizyona girecek. Edward rolündeki Pattinson, yeni filmin afişi için poz verdi.

Özcan Alper ilk filmiyle MoMA'da

Türkiye'nin yükselişe geçen yedinci sanatı, New York'un ünlü sanat mekânı Modern Sanatlar Müzesi'ni (MoMA) kendine iyice mesken tuttu. Bugüne kadar MoMA'da toplu gösterimlerine yer verilen Ömer Kavur, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz ve Ferzan Özpetek'in ardından, ilk filmi Sonbahar ile 20'nin üzerinde ulusal ve uluslararası ödüle değer görülen Özcan Alper de, müzenin geleneksel Yeni Yönetmenler / Yeni Filmler seçkisine kabul edildi. MoMA'nın 38 yıldır gerçekleştirdiği etkinlikte bu yıl, aralarında Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü de kazanan Acı Süt'ün de bulunduğu 25 uzun, altı kısa filmle yeni yönetmenler ve filmlerine yer verilecek. MoMA ve Lincon Merkezi Film Birliği'nin işbirliğinde 25 Mart'ta başlayan program 5 Nisan'a kadar izlenirken, başarılı yönetmen Alper'in filmi 2 ve 4 Nisan günü, iki ayrı salonda, MoMA'nın The Roy and Niuta Titus (2 Nisan, 18.30) ve Lincoln Merkezi Film Birliği'nin Walter Reade salonunda (4 Nisan, 13.15) gösterilecek. Etkinlik, dünyada öne çıkan genç yönetmenleri ABD'de tanıtmayı amaçlarken, yönetmenlerin film gösterimlerine katılımı da sağlanıyor. Bu kapsamda Özcan Alper de New York'ta bulunuyor.

1840'ların New York'una servet

New York şehrinin 1840’lı yıllarda çekilmiş fotoğrafı 62.500 dolara satıldı
ABD’nin New York kentinin, 1840’larda çekilmiş bir fotoğrafı açık artırmada 62.500 dolara satıldı.
Sotheby’s Müzayede evinde yapılan açık artırmada satılan, Manhattan’ın Yukarı Batı Yakasında panjurlu beyaz boyalı bir evle bir at arabasının görüldüğü, daha çok portre resimleri için kullanılan gümüşlü levha üzerine çekilmiş eski tarz fotoğrafın, 1848 yılına ait olduğu tahmin ediliyor. Müzayede evi, fotoğrafın kısa süre önce New Englad bölgesinde bulunduğunu açıkladı. Fotoğrafın, satıcısı ya da alıcısı konusunda bilgi verilmedi.

31 Mart 2009 Salı

Santana, 20 yıl sonra Türkiye'de

İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Latin-rock tarzının en büyük temsilcilerinden Carlos Santana'yı, 20 yıl sonra tekrar İstanbul'a getiriyor. 13 Grammy ödülünün yanı sıra çok sayıda altın plak ve müzik ödülünün de sahibi olan Santana, 6 Temmuz Pazartesi günü Turkcell Kuruçeşme Arena'da sahneye çıkacak. Konser biletleri, nisan ayının ikinci yarısında Biletix üzerinden satışa çıkacak. Bilet satışı iksv.org ve Biletix üzerinden duyurulacak.
Clicky Web Analytics