11 Mayıs 2009 Pazartesi

Geçmiş zamanın kayıp başşehrinden hatıralar

"Bursa ismi Bulursa'dan bozma bir kelimedir. Şehir Nuh tufanı esnasında kumlar arasında kalmış, Süleyman Peygamber, bu şehri kumlardan çıkarıp kışlık yapmıştır. Aynı şekilde Kapıdağı yakınına da Belkıs'ın görüşünü alarak havası suyu latif Aydıncık (Edincik) şehrini ins ü cinnin ve tüm hayvanların yardımıyla yedi ylda inşa etmiştir." Evliya Çelebi, Seyahatname'de Bursa'nın tarihini böyle anlatır.
Seyahatname'nin Bursa ile alâkalı kısımları, İhtifalci Mehmet Ziya Bey'in "Bursa'dan Konya'ya Seyahat", Hasan Tâib Efendi'nin "Hatıra ya da Bursa'nın Aynası / Hatıra yâhut Mir'ât-ı Burûsa", Doktor Osman Şevki'nin 'Bursa ve Uludağ', Mülazım Abdülkadir'in 'Bursa Tarihi Kılavuzu' adlı kitapları, Bursa İl Özel İdaresi tarafından 'Yeşil Şehir Kitaplığı' serisi içinde günümüz okurunun istifadesine arz edildi. 'Bursa Belgeselleri' adlı bir DVD'nin de eşlik ettiği kitaplar, okuru, 'kuruluş devrinin yüksek ahlakıyla ruh, renk ve sudan inşa edilen geçmiş zamanımızın kayıp başşehri'ne götürüyor.
Özellikle İstanbul tarihi üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan İhtifalci Mehmet Ziya Bey (1866-1930), Bursa'da uzun süre misafir kalmış. Hatıratında şehrin mimari yapılarıyla birlikte görüştüğü önemli şahsiyetleri de tatlı bir üslupla anlatıyor. Mesnevi-i Şerif takririne mezun bir Mevlevi olan ve 'Yenikapı Mevlevihanesi Tarihi'ni kaleme alan Ziya Bey'in Bursa, Bilecik, Afyon, Eskişehir ve Konya Mevlevihanelerine dair verdiği malumat, tasavvuf tarihi açısından da ayrıca önem taşıyor. "Gezdiğim, dolaştığım yerlerden yalnız gördüklerimi yazarak geçivermenin, seyahatnamenin istenen mükemmellikte olmasını engelleyeceğini düşündüğümden tarihle ilgili incelemelerde bulunmaya da gayret edeceğim." diyen yazarın, sözgelimi Emirsultan semtini anlatırken Emir Buharî Hazretleri'nin, Mevlevihane'yi anlatırken Cünûnî Dede'nin tarihî maceralarına uzanan yolculuğu, bir şehri hissederek yaşamanın ne olduğuna dair güzel örnekler sergiliyor. Kitapta bizzat yazarın çektiği siyah beyaz fotoğraflar da birer belge niteliği taşıyor.
Hasan Taib Efendi'nin imzasını taşıyan "Hatıra yâhut Mir'ât-ı Burûsa" ise şehrin mahallelerini, sokaklarını karış karış dolaşıyor. Kitabın sayfalarını çevirdikçe sultanların, evliyaların, abdalların izleriyle karşılaşıyor; her köşe başında karşınıza dikilen bir ulu şahsiyetin, taşa, toprağa en önemlisi insana işleyen bir ulu medeniyetin büyüklüğüyle hayrete düşüyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Clicky Web Analytics